İBB Sosyal Tesisleri Kim Yaptı? Bir Tarihçinin Bakış Açısıyla Geçmişten Günümüze Tarih, sadece geçmişi anlatan bir hikaye değildir. Her bir dönemin, her bir adımın arkasında, toplumsal yapıları şekillendiren, insanları birbirine bağlayan önemli kırılmalar, toplumsal dönüşümler bulunur. Bir tarihçi olarak, geçmişin izlerini günümüze taşımak, bu izler üzerinden günümüzü anlamak bazen en karmaşık, ama bir o kadar da öğretici bir yolculuk olabilir. İstanbul’un en önemli mekânlarından biri olan İBB Sosyal Tesisleri de bu yolculukta önemli bir durak noktasıdır. İBB Sosyal Tesislerinin Doğuşu ve İlk Adımlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sosyal Tesisleri, şehri keşfetmeye gelen ya da şehrin sakinleri için dinlenme, eğlence ve…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Hintlilerin Peygamberi Kimdir? Antropolojik Bir Bakış Bir antropolog olarak dünyanın farklı köşelerinde yankılanan inançların izini sürmek, insanın kendini ve evreni anlama çabasına tanıklık etmektir. Hindistan, bu anlamda yalnızca bir ülke değil, yüzlerce kültürün, dili, ritüeli ve sembolüyle harmanlandığı bir yaşam laboratuvarıdır. Peki, Hintlilerin peygamberi kimdir? Bu soru, sadece dini bir kimlik arayışını değil, aynı zamanda kültürel çeşitliliğin derin anlamlarını da içinde taşır. Tanrısal Figürler ve Peygamber Kavramı Arasındaki Fark Antropolojik açıdan bakıldığında, “peygamber” kavramı İbrahimî dinlerin (Yahudilik, Hristiyanlık, İslam) merkezinde yer alır. Bu dinlerde peygamber, Tanrı’nın mesajını insanlara ileten seçilmiş kişidir. Ancak Hinduizm ve diğer Hint dinlerinde durum farklıdır. Hintli…
Yorum BırakKalp Akça Ne Demek? Bir Hikâyenin İçinde Gizlenen Duygu ve Anlam Bazı kelimeler vardır, sözlüklerde tam karşılığını bulamazsınız ama bir insanın bakışında, bir annenin duasında, bir dostun tebessümünde yaşar. “Kalp akça” da öyle bir kelimedir. Bugün size bir hikâye anlatmak istiyorum; bir kelimenin, bir duygunun ve bir insanın iç dünyasında nasıl yankı bulduğunu… Bir Köyde Başlayan Hikâye: Kalp Akça’nın İzinde Soğuk bir kış sabahıydı. Kar, ince ince toprağa düşerken, köyün kenarındaki küçük evden duman yükseliyordu. O evde yaşayan Ali, yirmili yaşlarının sonundaydı. Zeki, çalışkan, ama duygularını kolay kolay belli etmeyen biriydi. Köyde herkes onu “akıllı çocuk” diye bilirdi. Ancak Ali’nin…
Yorum BırakGözün Görüş Açısı Kaç Derece? Tarihin Işığında Görmenin Evrimi Giriş: Zamanın Derinliklerinden Günümüze Bir Bakış Bir tarihçi olarak, insanlığın dünyayı görme biçimini yalnızca biyolojik bir süreç değil, aynı zamanda kültürel bir yolculuk olarak okurum. Görmek, her çağda farklı anlamlar taşımıştır. Eski çağ insanı için görmek hayatta kalmaktı; bir avcı, çevresini keskin gözlerle tarayarak yaşamını sürdürürdü. Modern insan içinse görmek, bilgiye, farkındalığa ve anlam kurmaya giden bir kapıdır. Bu nedenle, “Gözün görüş açısı kaç derece?” sorusu yalnızca bir optik ölçüm değil, aynı zamanda insanlık tarihinin algı sınırlarını sorgulatan bir metafordur. İnsanın Göz Açısı: Biyolojik Gerçekler ve Sembolik Anlamlar Biyolojik olarak insan…
Yorum BırakGözyaşı Kesesi Ne Demek? Tarihin Katmanlarında Bir Duygu Organı Bir Tarihçinin Gözünden Başlangıç Geçmişi anlamaya çalışan bir tarihçi olarak, her zaman küçük ayrıntıların büyük anlamlar taşıdığını düşünürüm. “Gözyaşı kesesi” dediğimiz organ da işte böyle bir ayrıntıdır: hem biyolojik bir yapıdır hem de insanın tarih boyunca duygularla, acıyla ve arınmayla kurduğu ilişkinin sessiz tanığıdır. Tıbbî anlamıyla burun ve göz arasında yer alan bir boşluk olsa da, tarih boyunca bu küçük kese; duyguların, inancın ve hatta toplumsal dönüşümün sembolüne dönüşmüştür. Gözyaşının Tarihi: Antik Dönemden Günümüze Gözyaşı kesesinin keşfi, tıbbın insan bedenini anlamaya başladığı antik dönemlere kadar uzanır. Antik Yunan hekimleri —özellikle Hipokrat…
Yorum BırakGözlemcilik Görevi Nedir? Ekonomik Dengenin Görünmeyen Gözcüsü Bir ekonomist olarak şunu sıkça düşünürüm: Kaynaklar sınırlı, ama insan ihtiyaçları sonsuz. Bu nedenle her karar, bir başka tercihten vazgeçmektir. Ekonominin kalbi, işte bu seçimlerin sonuçlarını anlamakta atar. Ancak ekonomiyi yalnızca rakamlarla, istatistiklerle değil, davranışlarla ve gözlemlerle de okumak gerekir. İşte bu noktada “gözlemcilik görevi” kavramı devreye girer. Gözlemcilik, piyasa dinamiklerinin, bireysel kararların ve toplumsal refahın görünmeyen denge noktalarını takip etme sürecidir. Ekonomide gözlemcilik, yalnızca “izlemek” değil, sistemin nasıl çalıştığını, nerede aksadığını ve hangi kararların geleceği şekillendirdiğini analiz etmektir. Çünkü bir piyasa yalnızca alıcılar ve satıcılardan ibaret değildir; o piyasanın davranışlarını yorumlayan, güveni…
Yorum BırakHarap Etmek Ne Anlama Gelir? Yıkımdan Yeniliğe Giden Yolun Hikâyesi Bazen bir kelimeyle bile insanın zihni açılır. “Harap etmek” mesela… Kulağa dramatik geliyor, değil mi? Ama belki de bu kelime sadece yıkımı değil, yeniden doğuşu da anlatıyor. Bugün gel, birlikte bu kelimenin gelecekte nasıl şekil değiştirebileceğini konuşalım. Çünkü artık harap olmak ya da etmek sadece fiziksel değil — dijital, duygusal ve toplumsal boyutlarıyla da yeni anlamlar kazanıyor. Peki sence, “harap etmek” gelecekte nasıl bir dönüşümün parçası olacak? Kelimenin Kökü: Yıkmak mı, Dönüştürmek mi? “Harap etmek” Arapça kökenli “harap” kelimesinden gelir; “bozmak, yıkmak, kullanılmaz hâle getirmek” demektir. Ama insanoğlunun kelimelere yüklediği…
Yorum BırakBal Gömeci Ne Demek? Bir Tarihsel İnceleme Bir Tarihçinin Perspektifinden: Bal Gömeci’nin Derinliklerine Yolculuk Geçmişi anlamaya çalışırken, bazen bir kelime, bir deyim ya da bir gelenek bize sadece eski zamanların izlerini değil, aynı zamanda bugünkü toplumsal yapıyı da nasıl şekillendirdiğini gösterir. Bal Gömeci de bu tür kelimelerden biridir. Tarihin derinliklerine indiğimizde, bir toplumun tarihsel süreçleri, kırılma noktaları ve toplumsal dönüşümleriyle ne kadar iç içe olduğunu daha iyi anlayabiliyoruz. Bu yazıda, “Bal Gömeci” teriminin anlamını, kökenini ve tarihsel yolculuğunu keşfedecek, geçmişten günümüze nasıl bir evrim geçirdiğini inceleyeceğiz. Bal Gömeci’nin Kökeni ve Anlamı Bal Gömeci, Türk kültüründe eski zamanlardan bu yana kullanılan…
Yorum BırakHakkını Haizdir Ne Demek? Antropolojik Bir Bakış Bir Antropoloğun Kültürel Merakı Kültürlerin çeşitliliği her zaman merakımı cezbetmiştir. Farklı toplumların birbirinden farklı yaşam biçimleri, değerler ve normlar geliştirmesi, insanın kültürel evrimi üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Bazen günlük dilde karşımıza çıkan ve ilk bakışta sıradan gibi görünen ifadeler, aslında kültürel anlam derinliklerine sahiptir. “Hakkını haizdir” ifadesi de tam olarak bu türden bir kavramdır. Peki, bu ifade ne anlama gelir ve farklı kültürel yapılar içinde nasıl şekillenir? Bu yazıda, “hakkını haizdir” terimini, ritüeller, semboller, topluluk yapıları ve kimlikler üzerinden ele alarak anlamını keşfetmeye çalışacağız. Her toplum, belirli hakları ve sorumlulukları benimser ve…
Yorum BırakGotlar Hangi Kavim? Psikolojinin Derin Merceğinden Bir Yolculuk Bir psikolog olarak, geçmişe bakarken sadece tarihî olaylara değil, o olayların arkasındaki insan davranışlarına da odaklanırım. Çünkü tarih, temelde insanın kendi iç dünyasının bir yansımasıdır. Bu yazıda, “Gotlar hangi kavim?” sorusuna sadece tarihsel değil, aynı zamanda bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektifinden bakacağız. Belki de bu eski kavmin izlerinde, modern insanın kendi iç çatışmalarını göreceğiz. Gotlar: Tarihin Karanlık Ormanlarından Gelen Kavim Gotlar, milattan sonra 3. yüzyılda Avrupa sahnesine çıkan, kökenleri İskandinavya’ya dayanan bir Cermen kavmiydi. Savaşçı ruhları, göçleri ve Roma İmparatorluğu’yla olan çetin ilişkileriyle tanındılar. Ancak bu yazıda onları yalnızca “barbar istilacı”…
Yorum Bırak