Promise Nedir JavaScript? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir İnceleme
Toplumda Yükselen Farklılıklar ve JavaScript’in Promises’ı
İstanbul’un karmaşasında her gün, bir yandan toplu taşımada sıkışıp kalırken, bir yandan da işyerimde, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet üzerine konuşmalar duyuyorum. Farklılıkların, bireyselliğin ve adaletin ön plana çıktığı bir ortamda, bu kavramların bir teknoloji dili olan JavaScript’e nasıl yansıdığına bakmak heyecan verici. Özellikle, JavaScript’in Promise yapısının, toplumsal cinsiyet eşitliği ve çeşitlilikle nasıl örtüştüğünü düşündüğümde, bu iki dünyanın çok uzak olmadığını fark ettim.
Promise Yapısı: Temel Anlamı
JavaScript’te Promise (vaat), bir işlemin gelecekte tamamlanacak bir değeri temsil etmesini sağlayan bir yapıdır. Temelde, bir işlem tamamlanmadan önce bir sonuç vaat eder. Bu, genellikle asenkron işlemler için kullanılır; mesela bir veritabanına bağlanma ya da bir API çağrısı yapma gibi. Promise ile, işlemin başarıyla tamamlandığında ne yapılacağını, başarısız olduğunda ise nasıl bir yol izleneceğini belirleyebiliriz.
Günlük yaşantımızda Promise, bir beklenti yaratır. Tıpkı sokakta yürürken birinin size yardımcı olacağını vaat etmesi gibi. Ancak, bu vaatlerin gerçekleşmesi her zaman garanti değildir. Bazen insanlar, bazı topluluklar, ya da sosyal gruplar bekledikleri yardımı almayabilir. İşte burada toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet kavramları devreye giriyor.
Toplumsal Cinsiyet ve Promise: Beklentiler ve Gerçeklik
Toplumda, kadınların ve erkeklerin beklentileri, farklı projeksiyonlarla şekillenir. Kadınların belirli bir sosyal statüye ulaşması, genellikle toplumda erkekler kadar “vaat edilmiştir” gibi algılanmaz. Çalıştığım sivil toplum kuruluşlarında, cinsiyet eşitliği üzerine yürütülen projeler, farklı yaş gruplarındaki kadınların toplumsal katılımını artırmaya yönelik büyük bir öneme sahip. Ancak bu projelerin her zaman vaat edilen başarıyı sağladığını görmek zor. Kadınların iş gücüne katılımının artırılması gibi hedefler, toplumun geniş kesimlerinde hala gerçekleşmeyen bir Promise gibi duruyor.
Örneğin, İstanbul’daki bir kafede, kadınların teknoloji alanında daha fazla yer alması gerektiği üzerine bir sohbeti duyduğumda, genelde erkeklerin bu tür fırsatları vaat ettiğini ama çoğu zaman bu vaatlerin bir türlü gerçek olamayacağını gözlemledim. Erkeklerin yönettiği teknoloji sektöründe, kadınların eşit fırsatlar bulabilmesi için daha fazla desteğe ihtiyaç duyulduğu çok açık. Kadınların yer almadığı, temsil edilmediği, fırsatların eşit olmadığı bir alanda Promise ancak soyut bir ideoloji olarak kalabilir.
Çeşitlilik ve Sosyal Adalet: Farklı Grupların Promise’ı
Sosyal adalet ve çeşitlilik, genellikle belirli grupların vaatlere daha fazla erişimi ve fırsat eşitliğini sağlamayı amaçlar. Gençlerin ve engellilerin teknolojiye erişimi ya da göçmenlerin topluma entegrasyonu gibi konular, her zaman vaat edilen eşitlik seviyesine ulaşamaz. Ancak bu grupların daha fazla fırsat ve eşitlik talep etmeleri de, toplumsal değişim için önemli bir adımdır.
Sokakta yürürken, öğrencilerin taşıdığı heyecanı veya çalışanların yarım kalan işlerini tamamlamak için gösterdikleri çabayı görmek, aslında bir tür Promise’tır. Yine, bir gün bir toplu taşıma aracında, engelli bir bireyin uygun bir alan bulamadığını gözlemlediğimde, toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilişkili bir farkındalık arttı. Bu, çeşitliliği tam anlamıyla kucaklayamayan bir şehirde, farklı bireylerin hak ettikleri vaatlere ulaşamadığını gösteriyor.
İstanbul gibi kalabalık bir şehirde, toplumsal yapının hızla değiştiği bir dönemde, herkesin vaat edilen fırsatları eşit şekilde elde edemediğini görmek, Promise yapılarının farklı topluluklar üzerinde nasıl farklı etkiler yaratabileceğini gösteriyor. Gençlerin ve azınlık gruplarının teknolojiye katılımda karşılaştığı zorluklar, sadece yazılımların değil, toplumun da hala çözmediği engelleri gözler önüne seriyor.
Promise: Beklenti ve Gerçeklik Arasında
JavaScript’te Promise, gelecekte yapılacak bir işlemi temsil eder ve bu işlem başarılı olursa belirtilen işlev çalıştırılır. Eğer bir hata varsa, farklı bir işlev devreye girer. Ancak toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet açısından bakıldığında, vaatlerin ve beklentilerin çoğu zaman hayal kırıklığına yol açtığını gözlemliyoruz. İstanbul’un kalabalığında, sabah işe giderken ya da akşam evime dönerken karşılaştığım engeller, toplumsal eşitsizliğin ne kadar derin olduğunu bana tekrar hatırlatıyor.
Fakat tüm bu olumsuzluklara rağmen, değişim mümkündür. Tıpkı JavaScript’teki Promise yapısının sonunda başarılı bir sonuç almak için hatalarla başa çıkmayı öğrenmemiz gibi, toplumsal yapıda da eşitlik ve adalet adına doğru adımlar atmak mümkündür. Yavaş ama emin adımlarla, her gruptan insanın eşit fırsatlar bulacağı, vaatlerin gerçeğe dönüştüğü bir toplum inşa edebiliriz.
Sonuç olarak, Promise yapısı JavaScript’te asenkron işlevlerin beklenen sonuca ulaşması için bir yapı sunsa da, toplumsal hayatta da bu vaatlerin bir arada nasıl gerçekleşebileceği, eşitlikçi bir toplumun temellerini atmamıza yardımcı olabilir.