İçeriğe geç

Kalp akça ne demek ?

Kalp Akça Ne Demek? Bir Hikâyenin İçinde Gizlenen Duygu ve Anlam

Bazı kelimeler vardır, sözlüklerde tam karşılığını bulamazsınız ama bir insanın bakışında, bir annenin duasında, bir dostun tebessümünde yaşar. “Kalp akça” da öyle bir kelimedir. Bugün size bir hikâye anlatmak istiyorum; bir kelimenin, bir duygunun ve bir insanın iç dünyasında nasıl yankı bulduğunu…

Bir Köyde Başlayan Hikâye: Kalp Akça’nın İzinde

Soğuk bir kış sabahıydı. Kar, ince ince toprağa düşerken, köyün kenarındaki küçük evden duman yükseliyordu. O evde yaşayan Ali, yirmili yaşlarının sonundaydı. Zeki, çalışkan, ama duygularını kolay kolay belli etmeyen biriydi.

Köyde herkes onu “akıllı çocuk” diye bilirdi. Ancak Ali’nin kalbinde, akılla çözülemeyen bir şey vardı.

Köyün öğretmeni Elif, şehirden yeni gelmiş, öğrencilerle ilgilenen, kalbi sevgiyle dolu bir kadındı. Elif, insanlara yaklaşırken önce gözlerine bakar, sonra gülümserdi. “Kalbinle dinle, sözcükler kendiliğinden anlam kazanır,” derdi sık sık.

Bir gün Elif, köy kahvesinde bir cümle duydu: “Ali’nin kalp akçası yok.”

O an duraksadı. Ne demekti bu “kalp akça”?

Kalp Akça: Gönlün Saflığı mı, Yoksa Duyguların Parası mı?

Ertesi gün Elif, Ali’ye sordu:

— “Kalp akça ne demek Ali?”

Ali gülümsedi. “Bilmem hocam, büyükler öyle der. Kalp akça, insanın içinin temizliğiymiş derler ama kim bilir…”

O gülümsemeyle birlikte Elif, bu kelimenin ardında bir hikâye yattığını hissetti.

Köyün yaşlısı Dursun Dede’ye gidip sorduğunda, dede piposunu yavaşça çekip şöyle dedi:

— “Kalp akça, kızım, kalbin parasızlığıdır. Yani kalbinde kötülüğe yer yoksa, o kalp akçadır. Tertemiz, saf, menfaatsiz. Para gibi değil, ama değeri ondan da büyük.”

Elif o gün anladı: Kalp akça, insanın iç dünyasının en saf hâliydi. Birinin kalp akçası varsa, o insan sevmenin hakkını bilirdi.

Akıl ve Kalbin Arasında: Ali’nin Dönüm Noktası

Ali için her şey planlıydı. Sabah işe gider, akşam hesap yapar, mantığıyla hareket ederdi. Elif’in varlığıysa onun düzenini bozmuştu. Kalbinde anlam veremediği bir sıcaklık hissediyordu ama bu duyguyu “zayıflık” olarak görüyordu.

Bir gün köyde bir çocuk hastalandı. Elif hemen yardıma koştu, Ali ise durumu analiz etmeye başladı:

— “İlk önce neye ihtiyacımız var, kimden destek alabiliriz, nasıl plan yaparız?”

Elif ise çocuğun başını okşayarak, “Önce kalbini rahatlat Ali. Kalp akça olmadan planlar işe yaramaz,” dedi.

O anda Ali bir şey fark etti: Akıl, yolu bulur ama kalp, yönü belirlerdi.

Elif’in empatisi, Ali’nin stratejisine ruh katmıştı.

Kalp Akça’nın Gerçek Anlamı

Zaman geçti. Köyde herkes “Ali değişti” demeye başladı. Artık sadece çözüm üretmiyor, dinliyordu da.

Bir gün, Elif’e küçük bir kese verdi. İçinde birkaç eski bakır para vardı.

— “Bunlar senin hediyen mi Ali?”

— “Hayır, bu benim kalp akçam. Artık biliyorum ki, sevgi de bir emektir. Bunu kazanmak için önce kalbini temiz tutmak gerekir.”

Elif’in gözleri doldu. “Kalp akça, kalbinle kazandığın şeydir,” dedi sessizce.

Bir Halk Sözü, Bir İnsanlık Dersi

“Kalp akça ne demek?” sorusunun cevabı belki de bu hikâyede saklıdır.

Bazıları için bir deyim, bazıları için bir yaşam felsefesidir. Bilimsel olarak açıklamak isterseniz, bu kavram insanın duygusal zekâsıyla ilgilidir: empati kurma, vicdanla davranma ve içsel dürüstlük.

Ama duygusal olarak baktığınızda, kalp akça; insanın içindeki sevgi rezervidir. Paylaştıkça azalmayan, aksine çoğalan bir hazine.

Sizce Kalp Akça Sizde Ne Kadar?

Her birimizin kalbinde biraz “akça” vardır. Kimi zaman çocuklara tebessüm ederken, kimi zaman birini affederken fark ederiz.

Belki modern dünyada paranın değeri arttı, ama kalp akça hâlâ en kıymetli birim.

Siz hiç birine kalp akçanızı verdiniz mi? Belki bir gülümseme, bir özür ya da bir sarılışla… Paylaşın, çünkü bu hikâye sadece Ali’nin ve Elif’in değil, hepimizin hikâyesi. Kalp akça, aslında insana dair en saf hatıralarımızın adıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

deniziletisim.com.tr Sitemap
ilbet güncel girişprop money